Kalbimin şarkısı
(Bu yazıyı günlüğümde buldum, okuyunca o zamanlara gittim…) Günler dolu dolu geçiyor. Enes… Kalbimin şarkısı, sesi, neşesi oldu. Güzel bir lütuf oldu, bana süt izni verdiler. Öğleden sonra evdeyim yani. İşten eve koşarak gidiyorum. Annem ablama gidince karşı komşumuz Selma abla bakmaya başladı Enes’e öğlene kadar. Esas mesaim Enes’le eve girince başlıyor. Onu yatağımıza koyuyorum. Konuşa söyleşe temizleniyorum. Ben etrafta dönüp durdukça o da konuşuyor, gülüyor. Ben de ona laf veriyorum, şarkı söylüyorum. Sonra oturma odasına gidiyoruz. Onu zıpzıpa koyuyorum. Bayılıyor orda zıplamaya, yaylanmaya, sallanmaya. O sırada ben de onun öğle öğününü hazırlıyorum, çorba yemek her neyse… Hala dik oturamadığı için pusette yediriyorum türlü maymunluklarla. Sonra keyfine göre ya biraz…