• Bizim Hikayemiz

    Bekleyiş

    Başvurumuzdan itibaren süresi belirsiz bir bekleyişe durmuştuk. Elbette ara ara soruşturuyor, daha ne kadar bekleyeceğimizi tahmin etmeye çalışıyorduk. Ama bekleyişimiz hiçbir zaman coşkulu ve hareketli olmamıştı. Yıllardır sadece arkadaşlarımın çocuklarına hediye almak için girdiğim, eğreti eğreti gezip bir an önce işimi halledip çıktığım bebek mağazalarına bile gitmedim o süreçte. Alıcı gözle bile bakmadım hiçbir bebek eşyasına. Sekiz-beş memur hayatlarımıza devam ederken, Biber’i okşar severken, günleri birbirine bağlayıp üstüste yığarken bekliyorduk oğlumuzu, beklemiyor gibi. Beklesen de olur, beklemesen deBen bir gök kuruşum sırmalı kesendeGecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesindeHangi ses yürekten çağırır beni sanaGeleceğim diyorum, takvim sorma bana-Ihlamur çiçek açtığı zaman. Bahattin Karakoç Kimselerin haberi yoktu bizim bekleyişimizden. Sadece ailelerimiz ve birkaç…

  • Bizim Hikayemiz

    Kurumdan İlk Ziyaret

    Başvurumuzu yaptıktan sonra hiç bitmeyeceğini sandığımız, hatta bir ara başvuru yaptığımızı bile unuttuğumuz uzun bir bekleyiş başladı. Başvuru öncesindeki hazırlıklar esnasında yaşadığımız koşturmaca bitmişti. Şimdi sessiz ve sabırlı bir bekleyiş vardı. Epey sessiz… Başlarda birkaç haftada bir yolumuzu düşürüp ya da telefon edip sıramızı soruyorduk. Pek ilerleme olmuyordu açıkçası. Oysa sosyal hizmetler görevlimiz “tahminen 8-9 ay içinde bebeğinize kavuşursunuz” demişti. Aylar geçiyordu, canımız sıkılmıştı. Yavaşlığın nedenini merak edip sorduk. “Devletin biyolojik ailelere desteği arttığı için evlat edinilmek üzere devlet korumasına emanet edilen bebeklerin sayısı azaldı” dediler. Üzülemedik, çok şükür dedik. Sürekli telefon etmekten yorulduk, aramayı bıraktık. Derken bu sefer müdürlükten onlar aradılar. Heyecanlandık. “Ahmet Bey sizin evin oradayız, müsaitseniz ziyaret…

  • Kitaplar

    Kitap: İyi ki Geldin!

    Başvurumuz onaylandıktan sonra beklemeye devam ettik. Onaylanmış ve sıraya alınmış olmamıza rağmen hayal kurmuyorduk. Ama çok da boş durmuyorduk. Denk geldikçe konuyla ilgili kitaplar okumaya çalıştım. Niyetim hem kendimi hazırlamak hem de oğluma yalnız olmadığını, evlat edinilmiş olmanın yadırganacak bir şey olmadığını anlatacak kitaplar bulabilmekti. Bu güzel kitap pek sevdiklerimden oldu. Efendim, bu bir hikâye kitabı. Tilda Elmaçekirdeği adlı minicik bir farenin kabul günü için pasta hazırlama telaşesi sırasında bahçesinde bir yumurta bulmasıyla başlıyor. Tilda kıyamaz bu narin şeyi kapının önünde bırakmaya. Kirpi komşusu Rupert ile bu yumurtayı ne yapacaklarına dair düşünüp taşınırlar. Yumurtlamayla ilgisi olmasa da bir zamanlar yumurtadan çıktığı için Kızılgerdan Robin’in yardımına başvurmaya karar verirler. Robin, Tilda’ya…